Metakognitif Terapi Nedir?

Metakognitif Terapi Nedir?

Aniden zihninizde bir düşünce belirir: “Ya hata yaparsam?” Ardından bir başka ses devreye girer: “Bu düşünceyi aklımdan atmalıyım, yoksa kötü bir şey olacak.” İşte Metakognitif Terapi (MKT) tam da bu ikinci sesle ilgilenir. Düşüncelerin içeriğiyle değil, bu düşünceler hakkında nasıl düşündüğümüzle çalışır. Başka bir deyişle, düşünceyle olan ilişkimizi değiştirir.

Metakognitif Terapi, İngiliz klinik psikolog Adrian Wells tarafından geliştirilmiş, son yıllarda dünya genelinde bilimsel geçerliliği artan bir terapi modelidir. Geleneksel bilişsel davranışçı terapiler, olumsuz düşünceleri sorgulayıp onların yerine daha gerçekçi düşünceler koymaya odaklanır. Ancak MKT, düşüncenin kendisini değiştirmeye çalışmaz; kişinin o düşünceye verdiği tepkiyi ele alır. Çünkü çoğu zaman bizi rahatsız eden, “düşünceler” değil, onlara yüklediğimiz anlamlardır.

Bu terapiye göre, birçok psikolojik sorun, kişinin kendi zihnini yönetme biçiminden kaynaklanır. MKT bu durumu Bilişsel Dikkat Sendromu (Cognitive Attentional Syndrome – CAS) olarak tanımlar. CAS, aşırı endişe, geçmiş olayları sürekli zihinde döndürme (ruminasyon), tehditlere karşı tetikte olma ve düşünceleri bastırma çabalarından oluşan bir kısır döngüdür. Örneğin, “Eğer kötü bir şey düşünürsem, bu mutlaka olur” inancına sahip bir kişi, bu düşünceleri bastırmaya çalıştıkça onları daha sık hatırlar. Bu da kaygıyı artırır ve duygusal yükü büyütür.

Metakognitif Terapide terapist, danışanın bu döngüyü fark etmesine yardımcı olur. Hedef, kişinin düşüncelerini durdurmak değil, onlara kapılmadan gözlemleyebilmesini sağlamaktır. Düşünceler artık “gerçek” ya da “tehlikeli” olarak değil, yalnızca gelip geçen zihinsel olaylar olarak görülür. Bu amaçla dikkat eğitimi (Attention Training Technique), metabilişsel sorgulama ve davranışsal deneyler gibi teknikler kullanılır.

Örneğin, sürekli “Acaba yeterince iyi miyim?” diye düşünen biri, bu sorunun cevabını aramak yerine, sadece bu düşüncenin zihninde belirdiğini fark etmeyi öğrenir. Düşüncenin gelmesine izin verir, fakat onunla meşgul olmaz. Bu beceri geliştikçe, kaygı, ruminasyon ve kontrol çabaları azalır.

Özellikle son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, MKT’nin yaygın anksiyete bozukluğu, depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi birçok psikiyatrik durumda etkili olduğunu göstermektedir. Ortalama 8–12 seans süren bu terapi, kısa süreli ve yapılandırılmış olmasıyla da avantaj sağlar. Ayrıca ilaç tedavisiyle birlikte uygulandığında, tedavi sonuçlarını güçlendirebildiği görülmüştür.

Sonuç olarak, Metakognitif Terapi, bireyin düşünceleriyle savaşmayı değil, onlarla yeni bir ilişki kurmayı öğretir. Düşünceleri kontrol etme çabası azaldıkça, zihin üzerindeki baskı da hafifler. Kişi artık düşüncelerinin kölesi değil, gözlemcisi haline gelir. Bu da hem duygusal dayanıklılığı artırır hem de içsel huzuru destekler.

Sağlıklı Günler Dilerim

Uzm. Dr. Burhan Burhanoğlu

Psikiyatrist & Psikoterapist

Fethiye / Muğla

Z Ajans © 2025. Tüm Hakları Saklıdır.