Kaygı Nedir, Nasıl Oluşur?

Kaygı; bedenin ve zihnin, gerçek ya da hayali, tehdit ya da tehlike algısıyla oluşan bir durumudur. Kaygı durumları, korkunun ve endişenin aşırı bir derecesi olarak tanımlanır ve strese verilen en ortak tepkilerden biri olarak kabul edilir.

Kaygının üç temel bileşeni vardır. Bunlar :

1. Endişeli-rahatsız edici düşünceler ve hisler: Kaygının bu bileşeninde, dış bir sebeple olusan panik duygusu ve katastrofik imgelerle ve düsüncelerle olusan bellek ve dikkat eksiklikleri vardır. Problem çözümündeki yetersizlikten ötürü performansta bozulmaya neden olurlar.

2. Bedensel tepkiler: Sempatik sinir sisteminin asırı çalışması; anormal derecede uzun ve derin solunuma ve kalp hızında artışa neden olur. Kaygıya bağlı olarak oluşan diğer fiziksel belirtiler ise, gerilim tipi baş ağrısı, yorgunluk ve uykusuzluktur.

3. Davranış değişiklikleri: Kaygı, rahatsız edici durumlardan kaçmaya ve bu durumlardan kaçınmayı öğrenmeye sebep olur. Hem kaçma hem de kaçınma, benzer bir durumla yüzleşmeyi daha güçleştirir ve güvenin kaybolmasına neden olur. Kaçınma, rahatsız edici düşüncelerden bilişsel kaçınmayı ve görevlerden kaçınmayı kapsar; aktivitelerde ve performansta azalmaya neden olur.

Kaygının bileşenleri birbirleriyle etkileşim içerisindedirler. Kaygının fiziksel belirtileri kaygılı düşünceleri besler; kaygılı düşünceler de endişeli hislerde artışa neden olur. Kaygının bileşenleri arasındaki ilişkinin incelendiği bir araştırmada; yüksek durumluk kaygısı olan katılımcılarda, düşük durumluk kaygısı olan katılımcılara göre, kaygının bileşenleri arasında daha fazla etkileşim saptanmıştır. Bu birleşme yüksek durumsal kaygıda sinyallere daha güçlü fizyolojik tepkisellikle açıklanmıştır.

anksiyete ve kaygı görseli

KAYGIYI SÜRDÜREN ETKENLER

Kaygı başlangıç nedeninden farklı pek çok etmen tarafından sürdürülebilir. Kaygının iç oluşumundan sonra diğer etmenler kaygının sürdürülmesine katkıda bulunabilirler. Kaygıyı sürdüren etmenler dört grupta toplanabilmektedir. Bu gruplar aşağıdaki gibidir:

1. Rahatsızlık verici düşünceler

2. Kaçma yada kaçınma

3. Güven kaybı

4. Yaşam olayları

Rahatsızlık Verici Düşünceler: Üzüntü verici düşünceler genellikle, kaygının belirtilerine yönelik bir açıklama bulmaya teşebbüs edildiği zaman oluşurlar. Bu düşünce hataları dört sınıfta toplanabilir:

a) Bir felaketin olasılığının (uçak kazası gibi) aşırı abartılması;

b) Korkulan bir olayın (sınav gibi) şiddetinin aşırı değerlendirilmesi;

c) Kişinin kendi başa çıkma kaynaklarını aşırı az bir sekilde değerlendirmesi;

d) Dış destek faktörlerinin (arkadaşlardan ya da aileden destek gibi) aşırı az bir şekilde değerlendirilmesi.

Kaçma ya da Kaçınma: Kaygı yaratan durumlardan kaçma ya da onlarla yüzleşmekten kaçınma, geçici bir rahatlama sağlar fakat bir döngüye neden olur. Gerçek bir tehlikenin olmadığı durumlarda da kaçınma tepkisi gelişir, kaçınılan durumların listesi artar ve bu durumlarla başa çıkmak daha zor hale gelir. Kişinin yaşamı sınırlanmaya başlar.

Güven Kaybı: Güven duygusu basarı deneyimleriyle olusur, kaçma ya da kaçınma basarı deneyimlerini engelleyerek güven kaybına neden olur. Bir basarısızlık diger basarısızlıklardan korkmaya yol açar ve kisiye önceden kolay gelen görevler daha zor gelmeye baslar.

Yaşam Olayları: Yaşam olayları, hem kaygının temel sebebi olabilirken hem de kaygıyı sürdüren etmen olabilmektedirler. İki ya da daha fazla stresli olay aynı dönemde meydana gelirse daha ciddi bir durum oluşur.

Kaynaklar:

  • France R, Robson M (1997) Cognitive Behavioural Therapy in Primary Care,London: Jessica Kingsley Publishers.
  • Peleg-Popko O (2004) Differentiation and Test Anxiety in Adolescents, Journal of Adolescence, 27:645- 662.
  • Lufi D, Darliuk L (2005) The _nteractive Effect of Test Anxiety and Learning Disablities Among Adolescents, International Journal of Educational Research, 43: 236-249.
  • Calvo MG, Miguel- Tobal JJ (1998) The Anxiety Responce: Concordance Among Components, Motivation and Emotion. 22 (3) : 211- 228.
Z Ajans © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.